İbn Haldun Üniversitesi Kurumsal Akademik Arşivi
DSpace@İHÜ, İbn Haldun Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor, araştırma verisi gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

Güncel Gönderiler
Preimplantasyon genetik test (PGT): Etik ve fıkhi perspektiften değerlendirme
(Hitit Üniversitesi, 2025) Mete, Büşra Nur; Erkoç Baydar, Tuba; İslami İlimler Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü
Genetik araştırma teknikleri ve müdahale yöntemlerindeki gelişmeler, döllenme sonrasında embriyoya rahme tutunmasından (implantasyon) önce ve rahme tutunmasında sonra farklı amaçlarla müdahale edilmesine imkân sağlamış ve bu müdahaleler hem fıkıh hem de etikte çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Laboratuvar ortamında (in-vitro) gerçekleştirilen döllenme sonucu oluşan embriyo, genetik hastalık taşıma riskinin değerlendirilmesi veya mevcut genetik hastalıklarının teşhis edilmesi amacıyla PGT (Preimplantasyon Genetik Test/Tanı) ile ve rahme transfer edilip gebelik oluştuktan sonra prenatal testler ile incelenmektedir. Prenatal testler, doğal ya da yapay döllenme (in-vitro fertilization) yoluyla oluşan embriyonun rahme tutunmasından (implantasyondan) sonra, gebeliğin farklı dönemlerinde genetik hastalık açısından tarama ve teşhis amacıyla uygulanmaktadır. PGT ise in vitro embriyolar arasında, genetik açıdan sağlıklı olanları seçmek ve doğacak çocuğun cinsiyet gibi özelliklerini öğrenmek amacıyla embriyo rahme yerleştirilmeden önce yapılan bir genetik incelemedir. PGT teknikleri invaziv (invasive) ve invasiv olmayan (non-invasive) teknikler olarak uygulanmaktadır. Bu teknikler, embriyoya zarar verme riski ve genetik hastalık tanısı koyma kapasitesi açısından farklı avantajlar ve dezavantajlar sunmaktadırlar. Embriyonun yaşam hakkına müdahale noktasında ele aldığımız PGT’nin mahiyeti ise ancak, invaziv ve invaziv olmayan bu tekniklerin güncel veriler ışığında karşılaştırmalı olarak incelenmesiyle anlaşılabilmektedir. Zira PGT'ye dair fetvalarda farklı PGT tekniklerinin mahiyeti tam olarak açıklığa kavuşturulmadığından anomalili embriyoya müdahaleye ilişkin görüşlerde çelişkiler ortaya çıkmaktadır…
Uzlaşma, çatışma ve pazarlık: Türkiye’de “dindar olmayan” bir yaşam sürmenin siyaseti
(Üsküdar Üniversitesi, 2025) Demir, Nesibe
Türkiye gibi İslami değer ve pratiklerin kültürün içine yerleşik olduğu bir toplumda dinden uzak bir yaşam sürmek ya da İslam'dan çıkmak sadece inançla ilgili bir durum değildir. Bu durum ortak bir kültürü paylaşma, aidiyet ve sosyalizasyon süreçleri ile yakından ilgilidir. Özellikle dindar bir aile ve çevrede yetişen bireyler için süreç daha karmaşık, bazen sancılı hale gelmektedir. Bağlamsal özellikler hem son yıllarda Amerika ve Batı ülkelerinde öne sürülen “dindışılık” (nonreligion) kavramsal yaklaşımlarına hem de bireylerin günlük yaşamlarındaki deneyimlerine farklı bir bakış açısını zorunlu kılar. Bu makale “dindar olmayan” bireylerin toplumsal ilişkilerde nasıl bir pozisyon aldıklarını yani “dinden uzak” bir yaşam sürerken kültürel ve toplumsal yapı ile nasıl bir etkileşim yaşadıklarını, TÜBİTAK destekli yedi ilde gerçekleştiren nitel araştırma yöntemlerinin kullanılarak bireylerin deneyimlerinin araştırıldığı çalışma ile analiz etmektedir. Makale bireylerin aile geçmişleri ve içinde bulundukları toplumsal mekânla ilişkisini de göz önünde bulundurarak girdikleri etkileşimleri uzlaşma, çatışma ve pazarlık başlıkları altında toplumsal etkileşim ve gündelik hayat teorik çerçevesinde ele alıp tartışmaktadır. Birçok katılımcı için bu etkileşim türlerinin ikisi, hatta üçü süreç içinde bazen de eş zamanlı olarak bir arada bulunmakla birlikte katılımcıların çoğu daha dindar ve muhafazakâr bir ailede yetiştiği için “gerekli/zorunlu uzlaşma” ya da “duygulanımsal uzlaşma” olarak ifade edilebilecek durumlar daha fazla karşımıza çıkmaktadır ve metinde bu konumlanmalar üzerinde daha fazla durulacaktır. Bütün bu değişken konumlanmalarda istisnalar hariç “saygı” kavramının ön plana çıktığı, bu yüzden derin farklılıklara ve ayrışmalara rağmen “saygı” çerçevesinde bir arada yaşamaya çalışmanın temel motivasyon olduğu vurgulanmaktadır.
İsmail Sabri Paşa (1854–1932) (ihya hareketindeki yeri) şiirinden farklı konulara ait örnekler
(Dr. Tahir Çelikbağ, 2025) Eyüpoğlu, Alaaeddin
وتستند الدراسة إىل منهج حتليلي نوعي، تسعى من خالله إىل بيان كيفية توظيف الشاعر للصور البيانية، والرتاكيب الكالسيكية، واألساليب البالغية ضمن بنية شعرية متوازنة جتمع بني األصالة والتجديد. وقد تناول البحث أبرز األغراض الشعرية يف ديوان الشاعر، كاملراثي والغزل واهلجاء والشعر االجتماعي والوطين، من خالل در اسة بنية القصيدة، والعناصر الزمانية واملكانية، والرؤية السردية، واألسلوب اللغوي، والتعبريي. كما تربز الدراسة السمات الفنية اليت تطبع جتربة صربي، ر كاللجوء إىل التشبيه، والوصف الدقيق، واألسلوب التأملي، واعتماد األوزان الكالسيكية، يف مقابل لغة سلسة وجذابة تعرب عن عمق الشعور اإلنساين وااللتزام ابلقضااي العامة. وقد أتثر الشاعر ابملدرسة العباسية املتأخرة، كما يظهر أتثره ببعض تيارات ا لالجتاه التجديدي احملافظ يف الشعر ً احلداثة، دون أن يتخلى عن ثوابت القصيدة العربية التقليدية، مما جيعل جتربته منوذج العريب احلديث.
Aile arabuluculuğu
(İbn Haldun Üniversitesi, 2025) Coşkun, Nihal
Arabuluculuk, uyuşmazlık ve çatışma içinde olan tarafların iş birliği ve ortak menfaatler doğrultusunda çözüm arama çabası ve mantığı ile hareket etme yöntemidir. Bu nedenle ulusal ve uluslararası düzeyde iletişim ve müzakere alanında kararlı ve etkili aşamalar kaydetmek için yoğun çabalar harcanmaktadır. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 21 Ocak 1998 tarihli R (98) 1 sayılı Tavsiye Kararı ve 21 Mayıs 2008 tarihli 2008/52/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönergesi ile aile arabuluculuğunun Avrupa Konseyi’ne üye olan ülkelerde kabulü, uygulanması, yaygınlaştırılması, geliştirilmesi ve herhangi bir özel düzenlemeye yer verilmeyerek üye devletlere farklı modellerin uygulanabilmesi için temel sağlanması amaçlanmıştır. Bu çalışmamızda, Mukayeseli Hukukta Aile Arabulucuğu ve Türk Hukuku’nda Aile Arabuluculuğu’nun elverişliliği incelenmiştir.
Equal before Allah, unequal before the Prophet? Ongoing discourse on matn criticism and Its influence on Muslim feminist thought
(International Islamic University Malaysia, 2025) Abdullah, Nuzulul Qadar
The question of whether Muslim scholars evaluated mutūn has garnered considerable interest that evolved into vigorous debates within Islamic studies. Muslim academics countered pioneering orientalists’ narrative by asserting that matn criticism has always been integral to text verification. Others maintained that it was mainly the domain of the uṣūliyyūn. Based on the varying stances, this article presents four viewpoints with regards to muḥaddithūn’s engagement in matn criticism. In the realm of Muslim feminist thought, such debates are often considered peripheral. They underscore a substantial lacuna in matn criticism, thus advocating for innovative approaches such as the tawhidic paradigm and the Qur’ānic-weltanschauung analysis. To provide a more nuanced analysis, the first part of this article proposes a new schema that distinguishes between isnād-based and text-based matncriticism. Utilising a qualitative research methodology, this paper contends that not all principles of naqd were employed by the muḥaddithūn, as some have been applied by other scholars, particularly the uṣūliyyūn. The second part explores the impact of classical methodologies on contemporary Muslim feminist thought. Findings of this paper prove that the principles introduced by Muslim Feminists are relatively subjective, rather than being conclusively objective, therefore rendering it insufficient to unequivocally reject established narrations. Instead, it suffices only to be used as tools for new readings. This article represents the inaugural scholarly effort to delineate contrasting perspectives on matn criticism, which offers a unique contribution, especially for non-Arabic readers.