What if? Science fiction Hollywood films as a cultural artifact: A showcase of Western worldview
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2023
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İbn Haldun Üniversitesi, Medeniyetler İttifakı Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
In a « disenchanted » West, to use Max Weber words, a predictable world, where modern science, secularism, impersonal market economy and bureaucracy reign supreme, science fiction as a field of speculation, prediction, warnings or as a lab of the future is undeniably popular in cinemas this last two decades. As cultural artifacts, they offer ready to be used reading grids to make sense of a society that becomes more complicated with each passing day. As Walter Lippmann (1997) argued that cinema has "authority over the imagination" and since "The films of a nation reflect its mentality", as perfectly stated by Kracauer (1947), I analyzed how Science Fiction Hollywood films, considered as a cultural artifact, act as a showcase of western worldview, shaping our understanding and expectations of both present and future ? In front of recurrent themes, such as « natural » disasters, wars, dehumanization and social fractures, I chose and examined through discourse and film analyses seventy science-fiction Hollywood films and did six case studies : Avatar, Interstellar, Inception, Jurassic World, Black Panther and Hunger Games. Through a symptomatic interpretation, I systematically analyzed patterns and elements, (codes in Roland Barthes' words), whose frequency is revealing of their cultural relevancy. Science fiction films are as much a product of the society as a producer of discourse within the society, showcasing the Western world, both feeding on and feeding its fears, hopes, visions of the future and featuring archetypes of threats and heroes. I thus analyzed the films through three main axes, guiding my quantitative and qualitative analysis, loosely mimicking Joseph Campbell's hero's journey : the novum, the threat and the savior.
Max Weber'in deyişiyle "büyüsünü yitirmiş" (disenchanted) bir Batı'da modern bilimin, laikliğin, kişisel olmayan piyasa ekonomisinin ve bürokrasinin hüküm sürdüğü öngörülebilir bir dünya; bilimkurgu bir spekülasyon, tahmin, uyarı alanı veya geleceğin bir laboratuvarı olarak son yirmi yılda sinemalarda inkar edilemez derecede popüler. Bilimkurgu kültürel bir eser olarak her geçen gün daha da karmaşıklaşan bir toplumu anlamlandırmak için kullanıma hazır okuma ızgaraları sunar. Bu bağlamda Walter Lippmann'ın sinemanın "hayal gücü üzerinde otoritesi" olduğunu savunduğu ve Kracauer'in mükemmel bir şekilde ifade ettiği gibi "Bir milletin filmleri o milletin zihniyetini yansıttığı" için, kültürel bir eser olarak kabul edilen bilimkurgu Hollywood filmlerinin nasıl bir vitrin işlevi gördüğünü, aynı zamanda batı dünya görüşünün, hem bugün hem de gelecek anlayışımızı ve beklentilerimizi şekillendiren yönlerini inceledim. « Doğal » felaketler, savaşlar, insanlıktan çıkma ve toplumsal kırılmalar gibi tekrar eden temaları içeren 70 Hollywood bilimkurgu filmini seçtim, bunları söylem ve film analizleriyle inceledim ve altı vaka çalışması yaptım: Avatar, Interstellar, Inception, Jurassic World, Black Panther ve Hunger Games. Tekrarların kültürel bağlantılarını ortaya çıkaran kalıpları öğeleri Roland Barthes'in "kodlar" yöntemiyle, semptomatik ve sistematik olarak analiz ettim. Bilimkurgu filmleri, toplumun bir ürünü olduğu kadar toplum içindeki bir söylem üreticisidir, Batı dünyasının hem de korkularını, umutlarını, gelecek vizyonlarını besler hem de tehdit ve kahraman arketiplerini içerir. Böylece filmleri, Joseph Campbell'ın 'the hero's journey' bir şekilde taklit ederek, niceliksel ve niteliksel analizime rehberlik eden üç ana eksen üzerinden analiz ettim: 'novum', tehdit ve kurtarıcı.
Max Weber'in deyişiyle "büyüsünü yitirmiş" (disenchanted) bir Batı'da modern bilimin, laikliğin, kişisel olmayan piyasa ekonomisinin ve bürokrasinin hüküm sürdüğü öngörülebilir bir dünya; bilimkurgu bir spekülasyon, tahmin, uyarı alanı veya geleceğin bir laboratuvarı olarak son yirmi yılda sinemalarda inkar edilemez derecede popüler. Bilimkurgu kültürel bir eser olarak her geçen gün daha da karmaşıklaşan bir toplumu anlamlandırmak için kullanıma hazır okuma ızgaraları sunar. Bu bağlamda Walter Lippmann'ın sinemanın "hayal gücü üzerinde otoritesi" olduğunu savunduğu ve Kracauer'in mükemmel bir şekilde ifade ettiği gibi "Bir milletin filmleri o milletin zihniyetini yansıttığı" için, kültürel bir eser olarak kabul edilen bilimkurgu Hollywood filmlerinin nasıl bir vitrin işlevi gördüğünü, aynı zamanda batı dünya görüşünün, hem bugün hem de gelecek anlayışımızı ve beklentilerimizi şekillendiren yönlerini inceledim. « Doğal » felaketler, savaşlar, insanlıktan çıkma ve toplumsal kırılmalar gibi tekrar eden temaları içeren 70 Hollywood bilimkurgu filmini seçtim, bunları söylem ve film analizleriyle inceledim ve altı vaka çalışması yaptım: Avatar, Interstellar, Inception, Jurassic World, Black Panther ve Hunger Games. Tekrarların kültürel bağlantılarını ortaya çıkaran kalıpları öğeleri Roland Barthes'in "kodlar" yöntemiyle, semptomatik ve sistematik olarak analiz ettim. Bilimkurgu filmleri, toplumun bir ürünü olduğu kadar toplum içindeki bir söylem üreticisidir, Batı dünyasının hem de korkularını, umutlarını, gelecek vizyonlarını besler hem de tehdit ve kahraman arketiplerini içerir. Böylece filmleri, Joseph Campbell'ın 'the hero's journey' bir şekilde taklit ederek, niceliksel ve niteliksel analizime rehberlik eden üç ana eksen üzerinden analiz ettim: 'novum', tehdit ve kurtarıcı.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Science Fiction, Bilim Kurgu, Blockbusters, Cinema, Future, Hollywood, West, Batı, Blockbusters, Gelecek, Hollywood, Sinema
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Klein, L. (2023). What If ? Science fiction Hollywood films as a cultural artifact: A showcase of Western worldview. (Unpublished doctoral's thesis). Ibn Haldun University, Alliance of Civilizations Institute, Istanbul.