The new warring states era: Reviving of Legalism in China
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2023
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
İbn Haldun Üniversitesi, Medeniyetler İttifakı Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Given China's rapid development and its emergence as a major competitor to the West, it has become increasingly important for researchers to comprehend China comprehensively, encompassing its philosophy, culture, history, and politics. However, it has become commonplace for many academics and politicians to approach their understanding of China primarily through the lens of Confucian philosophy (Lin Yutang: 1934) and predict China's future development trajectory through a progressive perspective. Numerous studies claimed that China would become democratic with its economic prosperity. Yet, with China's growing economic strength and Xi Jinping's ascent to power, China has openly rejected the adoption of Western values and instead posited that it possesses alternative values and systems. Despite China being second in GDP and first in the middle-class number, it is still not democratic and Xi Jinping’s autocratic style is at odds with the benevolent ruling method advocated by Confucius. It seems that academic stereotypes that apply historically progressive approaches in China studies and put Confucianism at the center of Chinese political culture need to be revised. To this end, this research tries to answer two specific questions which are why the historical approach is more appropriate for China study and what kind of governing style China trying to implement under the leadership of Xi Jinping. By examining the influence of the Legalist school of thought on the Chinese administrative culture, this study asserts that rather than the modernization approach, the historical approach needs to apply to China studies methodologically and China’s political culture should not always be studied from the Confucian perspective, but the Legalist school of thought also seriously takes into account. Without Legalism, we can only partially understand China’s governance philosophy. As to the second question, this paper claims that present-day China is on the way to reviving the Han Dynasty style governing method under the leadership of Xi Jinping with the national project of “revitalizing the excellent Chinese culture”.
Çin'in hızlı gelişimi ve Batı için büyük bir rakip olarak ortaya çıkışı, araştırmacılar için Çin'in felsefesi, kültürü, tarihi ve siyasetinin kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını giderek daha önemli hale getirmektedir. Bununla birlikte, birçok akademisyen ve politikacının Çin anlayışlarına öncelikle Konfüçyüsçü felsefe merceğinden yaklaşması (Lin Yutang: 1934) ve ilerici bir bakış açısıyla Çin'in gelecekteki kalkınma yörüngesini tahmin etmesi olağan hale gelmiştir. Çok sayıda çalışma, Çin'in ekonomik refahı ile demokratik hale geleceğini iddia etmiştir. Ancak, Çin'in ekonomisinin büyümesi ve Xi Jinping'in iktidara yükselişi ile Çin, Batı değerlerini açıkça reddetmekte ve bunun yerine alternatif değerlere ve sistemlere sahip olduğunu iddia etmektedir. Çin, GSYİH'de ikinci ve orta sınıf sayısında birinci olmasına rağmen, hala demokratik değil ve Xi Jinping'in otokrat yönetim tarzı, Konfüçyüs'ün savunduğu yöntem tarzıyla çelişmektedir. Bu durum Çini konu eden araştırmalarda tarihsel olarak ilerici yaklaşımlar uygulamanın ve Konfüçyüsçülüğü Çin siyasi kültürünün merkezine yerleştirme yaklaşımlarının doğru bir metot olamayabileceğinin altına çizmektedir. Budan dolayı, bu çalışma, tarihsel yaklaşımın Çin araştırmaları için neden daha uygun olduğu ve Çin'in Xi Jinping liderliğinde nasıl bir yönetim tarzı uygulamaya çalıştığı gibi iki spesifik soruya cevap vermeye çalışmaktadır. Çalışma, Yasacı düşünce ekolünün Çin yönetim kültürü üzerindeki etkisini inceleyerek, ilerleyici modernleşme yaklaşımından ziyade tarihsel yaklaşımın metodolojik olarak Çin araştırmaları için daha uygun olacağını ve Çin'in siyasi kültürünün her zaman Konfüçyüsçü perspektiften incelenmemesi gerektiğini ve Hukukçu düşünce okulunun da ciddiye alınması gerektiğini ileri sürmektedir. Yasacı ekol olmadan Çin'in yönetişim felsefesini yalnızca kısmen anlaşılabilir. İkinci soruya gelince, bu tez, Xi Jinping liderliğindeki Çin'inin, “mükemmel Çin kültürünü canlandırma” ulusal projesi ile Han Hanedanı yönetim yöntemini yeniden canlandırma yolunda olduğunu iddia etmektedir.
Çin'in hızlı gelişimi ve Batı için büyük bir rakip olarak ortaya çıkışı, araştırmacılar için Çin'in felsefesi, kültürü, tarihi ve siyasetinin kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını giderek daha önemli hale getirmektedir. Bununla birlikte, birçok akademisyen ve politikacının Çin anlayışlarına öncelikle Konfüçyüsçü felsefe merceğinden yaklaşması (Lin Yutang: 1934) ve ilerici bir bakış açısıyla Çin'in gelecekteki kalkınma yörüngesini tahmin etmesi olağan hale gelmiştir. Çok sayıda çalışma, Çin'in ekonomik refahı ile demokratik hale geleceğini iddia etmiştir. Ancak, Çin'in ekonomisinin büyümesi ve Xi Jinping'in iktidara yükselişi ile Çin, Batı değerlerini açıkça reddetmekte ve bunun yerine alternatif değerlere ve sistemlere sahip olduğunu iddia etmektedir. Çin, GSYİH'de ikinci ve orta sınıf sayısında birinci olmasına rağmen, hala demokratik değil ve Xi Jinping'in otokrat yönetim tarzı, Konfüçyüs'ün savunduğu yöntem tarzıyla çelişmektedir. Bu durum Çini konu eden araştırmalarda tarihsel olarak ilerici yaklaşımlar uygulamanın ve Konfüçyüsçülüğü Çin siyasi kültürünün merkezine yerleştirme yaklaşımlarının doğru bir metot olamayabileceğinin altına çizmektedir. Budan dolayı, bu çalışma, tarihsel yaklaşımın Çin araştırmaları için neden daha uygun olduğu ve Çin'in Xi Jinping liderliğinde nasıl bir yönetim tarzı uygulamaya çalıştığı gibi iki spesifik soruya cevap vermeye çalışmaktadır. Çalışma, Yasacı düşünce ekolünün Çin yönetim kültürü üzerindeki etkisini inceleyerek, ilerleyici modernleşme yaklaşımından ziyade tarihsel yaklaşımın metodolojik olarak Çin araştırmaları için daha uygun olacağını ve Çin'in siyasi kültürünün her zaman Konfüçyüsçü perspektiften incelenmemesi gerektiğini ve Hukukçu düşünce okulunun da ciddiye alınması gerektiğini ileri sürmektedir. Yasacı ekol olmadan Çin'in yönetişim felsefesini yalnızca kısmen anlaşılabilir. İkinci soruya gelince, bu tez, Xi Jinping liderliğindeki Çin'inin, “mükemmel Çin kültürünü canlandırma” ulusal projesi ile Han Hanedanı yönetim yöntemini yeniden canlandırma yolunda olduğunu iddia etmektedir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Confucianism, Legalism, Warring States Period, HUMANITIES and RELIGION::History and philosophy subjects::History subjects::History, Tradition, Rule by Law, Rule by Man, China, Xi Jinping, Konfüçyüsçülük, Hukukçuluk, Savaşan Devletler Dönemi, Tarih, Gelenek, Hukuk Devleti, İnsan Yönetimi, Çin
Kaynak
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
Sayı
Künye
Tanrıkut, M. (2023). The new warring states era: Reviving of Legalism in China. (Unpublished doctoral's thesis). Ibn Haldun University, Alliance of Civilizations Institute, Istanbul.
