Duralı, Şaban Teoman

Yükleniyor...
Profil fotoğrafı
E-posta Adresi ORCID Profili WoS Profili Google Akademik Profili TR-Dizin Profili

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Organizasyon Birimi
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
Bölüm, uluslararası standartlarda nitelikli bilgi üretmeyi, özellikle İslam felsefesi, Türk düşüncesi ve fenomenoloji geleneğini merkeze almayı ve bu meyanda felsefi bilgi üretilmesini amaçlamaktadır. Batı'da gelişen felsefenin soy kütüğünde sadece Yunan, Helenistik ve Hıristiyan değil, İslam felsefi mirası da yer almaktadır.

Adı Soyadı

Şaban Teoman Duralı

İlgi Alanları

Felsefe, Antropoloji, Mantık, Anatomi

Kurumdaki Durumu

Pasif Personel

Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 2 / 2
  • Yayın
    "Günümüz medeniyetinin gelecek mirası bencillik ve maddiyat olacak"
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Duralı, Şaban Teoman; Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    Medeniyet Tarihi seminerleri veren İbn Haldun Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Teoman Duralı, medeniyet öncesi dönem ile günümüz dünyası arasında karşılaştırmalarda bulundu. Bütün üstün medeniyetlerde dinin beraberinde tapınağı getirdiğini belirten Prof. Duralı, ancak Türklerin İslamiyet’ten önceki dini hayatlarında bulunmadığını vurgulayarak, “Türklerde tapınak yoktu ama kutsal sayılan bazı bölgeler vardı. Mesela ormanlarda kutsal kabul edilen belirli bölgeler vardı. Bu kutsallıkların başında ise ağaç gelmektedir. Ağaç, Türkçede ‘ağmaktan’ gelir ve ‘yukarı çıkmak’ demektir. ‘Ağa’ da ‘yüce’ demektir. Aynı şekilde ‘ağa’ sözü, Türkçeden Moğolcaya ve Farsçaya geçmiştir. Sözler bir kültürün soy ağacıdır. Sözleri kestiğiniz andan itibaren geçmişle olan bağı koparmış olursunuz.” diye konuştu.
  • Yayın
    Çağdaş küresel medeniyet: Çağdaş küreselleştirilen İngiliz-Yahudi medeniyeti anlamı, gelişimi ve konumu
    (Dergah Yayınları, 2017) Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    Tarihte topyekun insanlığa hükmetmiş bir ´Büyük Birader´ şekliyle hiç karşılaşmadık. Peki, bu ´Büyük Birader´, insanlığı, yine Orwell gibi, İngiliz olan Aldous Leonhard Huxley´in, son derece iç karartıcı ve kötümserlik aşılayan 1932 baskısı ´Yiğit Yeni Dünya´ uçurumuna mı sürüklemektedir? Günümüzdeki şartların da bunların sebep oldukları dev sorunların da müellifi İngiliz-Yahudi medeniyeti olduğuna göre, bunun tasvirini sunup onu teşrih masasına yatıracak olan da İngiliz - ve/ya Yahudi - düşünürü olmalıdır. İşte, gerek George Orwell ile Aldous Huxley´de gerekse Karl Marx´da bu söylediklerimizin açık belgesini buluyoruz. Sonuçta, bu çalışmada nedenleriyle birlikte sergilemeğe çaba harcamış olduğumuz, bugün dünyayı ve insanlığı sarmış dev sorunların halledilmesi için elzem gözüken ´Çağdaş İngiliz-Yahudi medeniyetine seçenek oluşturabilecek yeni bir medeniyet biçimini ortaya çıkarmanın zihni ile maddi zemini varmıdır?´ sorusunun cevabını kimden bekleyeceğiz?