Duralı, Şaban Teoman

Yükleniyor...
Profil fotoğrafı
E-posta Adresi ORCID Profili WoS Profili Google Akademik Profili TR-Dizin Profili

Araştırma projeleri

Organizasyon Birimleri

Organizasyon Birimi
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
Bölüm, uluslararası standartlarda nitelikli bilgi üretmeyi, özellikle İslam felsefesi, Türk düşüncesi ve fenomenoloji geleneğini merkeze almayı ve bu meyanda felsefi bilgi üretilmesini amaçlamaktadır. Batı'da gelişen felsefenin soy kütüğünde sadece Yunan, Helenistik ve Hıristiyan değil, İslam felsefi mirası da yer almaktadır.

Adı Soyadı

Şaban Teoman Duralı

İlgi Alanları

Felsefe, Antropoloji, Mantık, Anatomi

Kurumdaki Durumu

Pasif Personel

Arama Sonuçları

Listeleniyor 1 - 9 / 9
  • Yayın
    A new system of philosophy-science from the biological standpoint
    (İbn Haldun Üniversitesi Yayınları, 2022) Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    In addition to the philosophy of biology, a scheme for a new philosophy- science system based upon life sciences, the third principal thesis I deal with in this book is about the present-day global civilization, I call ‘English-Jewish’...
  • Yayın
    Aklın anatomisi: Salt aklın eleştirisinin teşrihi
    (Dergah Yayınları, 2017) Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    Bu çalışmanın esasını Kant'ın başyapıtı "Salt Aklın Eleştirisi"ni irdelemek oluşturuyor. Prof. Duralı eserinde Kant'ın hayatını ve felsefesini inceleyip yorumlarken; büyük filozofun "çığır açıcı paradigmasını" ortaya koyuyor. "Kant'ın inşâa etmiş olduğu muazzam felsefe yapısı (sistemi), yeni bir çığırın pınarıdır... İdeolojik yansımaysa bağrında, İngiliz kültürü ile felsefesi çıkışlı hâkim Çağdaş küreselleş/tiril/en İngiliz-Yahudîninkine seçenek oluşturacak medeniyet tasarısını taşıyacaktır."
  • Yayın
    Was ist zivilisation? Sinnbestimmung und entwicklungsgeschichte der zivilisation
    (Dergah Yayınları, 2018) Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    Die Stufe zur Zivilisation erreicht eine Kultur durch Errichtung eines Staatswesens. Dies ist die höchste, verflochtene gesellschaftliche Einrichtung. Damit haben wir eine voll ausgewachsene Gesellschaft. Die vorherigen sind Sippschaften oder Stammeseinheiten. Ihre Angehörigen sind im wesentlichen blutsverwandt. Bürger eines Staates dagegen sind grundsätzlich nicht mehr blutsverwandt oder verschwägert. Eine Staatsgesellschaft ist im Gegensatz zur Sippschaft oder Stammeseinheit welche eben von andersartigen Vorfahren abstammen und verschiedene Berufe und Künste ausüben. Was alle verbindet sind gemeinsame Leit- und Wunschbilder. Damit trennt sich der Mensch schließlich vom schlichten Lebe- zum Gesellschaftswesen. Die seßhaft gewordene Gesellschaft eines Staates wird als Volk (Nation) bezeichnet. Der Staat stellt eine gewisse Obrigkeit (Autorität) dar. Eine angenommene Linie setzt dem räumlichen Ausmaß der staatlichen Oberhoheit Grenzen. Diejenigen, welche binnen dieser Grenzen leben und tätig sind, bilden das Volk des jeweiligen Staates. Das Gebiet, auf dem sie leben und tätig sind, stellt das Vaterland dar. Da das Volk in jeder Hinsicht verschiedenartig ist, benötigt man jemanden, der das Zusammenwirken organisieren kann. Unter den blutsverwandten Sippschaften oder Stammeseinheiten gab es noch keinen bestimmten Verwalter. Die Obrigkeit war ein Gemeingut der und demzufolge ihre Weisheit auszeichneten.
  • Yayın
    "Günümüz medeniyetinin gelecek mirası bencillik ve maddiyat olacak"
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2017) Duralı, Şaban Teoman; Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    Medeniyet Tarihi seminerleri veren İbn Haldun Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Teoman Duralı, medeniyet öncesi dönem ile günümüz dünyası arasında karşılaştırmalarda bulundu. Bütün üstün medeniyetlerde dinin beraberinde tapınağı getirdiğini belirten Prof. Duralı, ancak Türklerin İslamiyet’ten önceki dini hayatlarında bulunmadığını vurgulayarak, “Türklerde tapınak yoktu ama kutsal sayılan bazı bölgeler vardı. Mesela ormanlarda kutsal kabul edilen belirli bölgeler vardı. Bu kutsallıkların başında ise ağaç gelmektedir. Ağaç, Türkçede ‘ağmaktan’ gelir ve ‘yukarı çıkmak’ demektir. ‘Ağa’ da ‘yüce’ demektir. Aynı şekilde ‘ağa’ sözü, Türkçeden Moğolcaya ve Farsçaya geçmiştir. Sözler bir kültürün soy ağacıdır. Sözleri kestiğiniz andan itibaren geçmişle olan bağı koparmış olursunuz.” diye konuştu.
  • Yayın
    Aristoteles ’in akıl esâslı felsefe-bilimi oluşturuşu
    (Dergah Yayınları, 2017) Duralı, Şaban Teoman; Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    İnsanın, akıl mâliki varlık olduğunun ve bunun kılavuzluğunda yaşanıldığının bilinci demek olan logostan, bildiğimizce, ilk defa, M.Ö. Altıncı yüzyılda Eskiçağ Ege medeniyet âleminden Pitagoras ile Herakleitos bahsetmişlerdir. Öteki bütün canlılar, az yahut çok duyan, duygulanan, demekki edilgen varolanlardır. Tek, bir tek insan, karşılaştığını değerlendirip anlamlandıran akıl mâliki etkin canlıdır. Giderek, insanın akıl varlıklılığına dayanılarak inşâ olunmuş kurum, felsefe-bilimdir. Malzemeyi hazırlayıp yapıtaşlarmı sağlayan Eflâtun olmakla birlikte, binânın mimarı Aristotelestir.
  • Yayın
    Felsefe-bilim nedir?
    (Dergah Yayınları, 2017) Duralı, Şaban Teoman; Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    İnsan, ‘bilgisi üstüne katlanarak bilen beşer’ demektir. Filosof ‘bilgi’yi ve onun zihindeki yapı taşı durumundaki ‘kavram’ı kendine konu edinen kişi olması bakımından, sistemleştirilmiş bilgiler bütünlüğü biçiminde özetleyebileceğimiz ‘bilim’in ‘bilgin’idir. Bu durumda ‘bilgi’ üreten bilim, onun ürettiği ‘bilgiler’ üstünde düşünen de felsefedir. Felsefe, bilimin ürettiği bilgiler üstüne dönüp tasarılar oluşturmasaydı bilim iş göremez duruma düşerdi. İkisinin bir arada temsil ettiği kudret, olağanüstüdür. Bu kitap, din ile görünürler dünyası arasında kalan kesimde akıl yürütme kılavuzluğunda bilgi üretip, üretileni sınayan kurumlaşmış felsefe-bilimin ortaya çıkışı ile işleyişini tarih arka planı çerçevesinde belirleyip açıklamaya çalışmaktadır.
  • Yayın
    A new system of philosophy-science from the biological standpoint
    (İbn Haldun Üniversitesi, 2019) Duralı, Şaban Teoman; Tali, Savaş Cihangir; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    In addition to the philosophy of biology, a scheme for a new philosophy- science system based upon life sciences, the third principal thesis I deal with in this book is about the present-day global civilization, I call ‘English-Jewish’...
  • Yayın
    Çağdaş küresel medeniyet: Çağdaş küreselleştirilen İngiliz-Yahudi medeniyeti anlamı, gelişimi ve konumu
    (Dergah Yayınları, 2017) Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    Tarihte topyekun insanlığa hükmetmiş bir ´Büyük Birader´ şekliyle hiç karşılaşmadık. Peki, bu ´Büyük Birader´, insanlığı, yine Orwell gibi, İngiliz olan Aldous Leonhard Huxley´in, son derece iç karartıcı ve kötümserlik aşılayan 1932 baskısı ´Yiğit Yeni Dünya´ uçurumuna mı sürüklemektedir? Günümüzdeki şartların da bunların sebep oldukları dev sorunların da müellifi İngiliz-Yahudi medeniyeti olduğuna göre, bunun tasvirini sunup onu teşrih masasına yatıracak olan da İngiliz - ve/ya Yahudi - düşünürü olmalıdır. İşte, gerek George Orwell ile Aldous Huxley´de gerekse Karl Marx´da bu söylediklerimizin açık belgesini buluyoruz. Sonuçta, bu çalışmada nedenleriyle birlikte sergilemeğe çaba harcamış olduğumuz, bugün dünyayı ve insanlığı sarmış dev sorunların halledilmesi için elzem gözüken ´Çağdaş İngiliz-Yahudi medeniyetine seçenek oluşturabilecek yeni bir medeniyet biçimini ortaya çıkarmanın zihni ile maddi zemini varmıdır?´ sorusunun cevabını kimden bekleyeceğiz?
  • Yayın
    Sorun nedir?: Felsefe-bilimin düşünce biçimi
    (Dergah Yayınları, 2017) Duralı, Şaban Teoman; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü; İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Felsefe Bölümü
    Soru'nun soruşturulması 'eleştiri' çerçevesinde yer alır. Teşrih masasına yatırılıp eleştiriye konu kılınan sistem yapılı 'sorma edimi' ile onun verisi 'soru', 'sorun'dur. Sonuç olarak felsefe-bilimin ana devindireni/ dinamosu 'sorun' olmakla birlikte, bu, şimdiye değin felsefe çalışmalarının odağı kılınmamıştır. İşte "Sorun Nedir"de girişilen, teorik ile uygulanma veçheleriyle 'soru'nun, geniş çaplı araştırılmasıdır.