Işık, Vahdettin
Yükleniyor...
Araştırma projeleri
Organizasyon Birimleri
Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı
Enstitü, “Medeniyet Araştırmaları” alanını haddizatında müstakil bir araştırma sahası olarak ihdas etmeyi hedeflemektedir. Bu çerçevede Medeniyet Araştırmaları alanının kendi çözümleme düzlemlerini tarif etmek ve alanı yönlendirecek ontolojik, epistemolojik ve metodolojik yaklaşımları teklif etmek için çalışmaktadır. Medeniyet Araştırmaları, mevcut disiplinlerin yaklaşımlarının çözümlemekte yetersiz kaldığı, yerel veya dünya ölçeğinde, insanlığın karşılaştığı farklı meseleleri anlamaya yönelik, çok disiplinli ve alternatif bakışlara imkan veren bir yaklaşım sunmayı amaçlamaktadır.
Adı Soyadı
Vahdettin Işık
İlgi Alanları
Sosyoloji ve Siyaset, Din ve Toplum İlişkileri, Modernleşme, Çağdaş Dünyada İslam ve Türkiye
Kurumdaki Durumu
Aktif Personel
7 sonuçlar
Arama Sonuçları
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Yayın Said Halim Paşa (ö. 1921): Osmanlı devlet ve düşünce adamı(İlmi Etüdler Derneği, 2017) Işık, Vahdettin; Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı19 Şubat 1864'de Kahire'de dünyaya geldi. Mısır valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın torunudur. Babası Şûra- yı Devlet (Danıştay) üyesi Prens Halim Paşa, annesi Şevk-i Cedid Hanım'dır. Prens Halim Paşa'nın en büyük oğludur. Dedeleri Konya'dan Kavala'ya yerleştirilmiş olan bir Türk ailesidir. Ailesi ile birlikte 1870'de İstanbul'da yerleşen Said Halim, ilköğrenimini özel hocalardan aldı. Küçük yaşta Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce öğrendi. Yüksek tahsilini yapmak üzere İsviçre'ye gitti. İsviçre'de beş yıl kalarak siyaset bilimi alanında üniversite öğrenimini tamamladı. İstanbul'a döndüğünde II. Abdülhamid tarafından kendisine sivil paşalık rütbesi verilerek 21 Mayıs 1888'de ilk görevi olan Şûrâyı Devlet üyeliğine atandı. 1895'te amcası Mısır valisi Said Paşa'nın kızı Prenses Emine Tosun ile evlendi. Bu evlilikten Prens Muhammed Halim ve Prens Ömer İbrahim Halim) adlarında iki oğlu oldu. Başarısından dolayı kısa zamanda Rumeli beylerbeyliği payesine yükseltildi (22 Eylül 1900). Ancak onu çekemeyenler, kendi adıyla anılan yalısında yasal olmayan şeyler bulundurduğunu iddia ederek jurnal ettiler. Bu olaydan sonra Yeniköy'deki yalısına çekildi...Yayın The vision of order and al-‘Umran as an explanatory concept in the debates on civilization(Oxford University Press, 2017) Işık, Vahdettin; Işık, VahdettinDebates around the concept of civilization are increasing. It is natural for debates to intensify given that several disciplines such as sociology, political science, and international relations are using civilization as a unit of analysis. As Paul Ricoeur (1965, pp. 271-84) pointed out, we are in a time when a ‘mediocre civilization' is gradually threatening the whole world. Paul Ricoeur (1965) in his article draws attentions to this threat and states that a standardized ‘mediocre civilization' came to impose itself over the whole world. Despite his appreciation of the globalization of universal values, Ricoeur regards this ‘mediocre civilization’, which is produced and disseminated by modernity, and which steadily assumes a plastic-artificial character, as one of the greatest threats that humanity faces. Under such circumstances, it is beneficial to question whether the tendency to solve almost every issue through a single concept called civilization is the result of reducing thought to a standard mediocre level. Of course, every paradigm is built on ‘root concepts’; however, in order to understand these clearly we must contextualize them in relation to centres of power. As a starting point, then, we can define these centres as centres of the modern Western system of thought. Thus, as modernity becomes global, non- Western societies are forced into a hierarchical relationship with the West and it would not be wrong to say that the present global regime is an outcome of Europe’s re-structuring of the world.Yayın Temel kavramlar ve düşünceler(İLEM Yayınları, 2021) Işık, Vahdettin; Işık, Vahdettin1950’de iktidarı devralan Demokrat Parti (DP), dinî pratiklere alan açma konusunda CHP’ye nispetle daha açık bir tutum sergilemişti. Bu siyasetin yansıması olarak, 1950 seçimlerini DP’nin kazanmasıyla birlikte resmî rahatlama teşebbüsleri içinde dinî hayat yeniden canlanmaya başlamıştı. Bu canlanmayı çıkan dergi sayısı ve dergilerin gündem çeşitliliği açık bir şekilde yansıtıyor. Dergilerin künye bilgilerinden de anlaşılacağı üzere 1940’ların sonunda dergi yayın hayatında hızlı bir hareketlilik başlamıştır. Dergilerin isimleri daha çok dinî referanslara göndermeler yaparken, dergi isimlerinin altlarındaki tanıtım metinleri büyük oranda; “dinî”, “ahlaki”, “ilmi”, “edebi” gibi kelimeler ile ifade edilmiştir. Bu durum aslında bir anlamda belirli bir tedirginliği de göstermektedir ve yeni konjonktürde dikkatli yol alma çabası olarak da okunabilir...Yayın Osmanlı'nın yeniden yapılanması sürecinde aydınların tutumu(Ekin Yayınevi, 2021) Işık, Vahdettin; Işık, VahdettinAydının toplum hayatındaki yeri ve değişim sürecindeki rolü yaklaşık 150 yıldır bizim düşünce dünyamızda konuşuluyor. Benzer şekilde sosyal bilimler literatüründe de aydın önemli bir yer işgal ediyor ve modernleşme süreci olarak kavramlaştırılan değişimin ana öznelerinden biri olarak ele almıyor. Özellikle Osmanlı-Türkiye modernleşmesi olarak kavramlaştırılan süreçte aydınların rolü ve teklifleri hakkında yapılacak müzakerelerde bunu daha açık bir şekilde görebiliriz. Bu hususta yapılan değerlendirmelerin bir kutbunu Müslümanların temel kabullerini ve tarihî tecrübesini “yeni” olanı içselleştirmenin enstrümanı yapmaktan endişe duyanlar, diğer kutbunu ise sorunların sadece “dışarı ”dan gelen saldırılarla izah edilmesini bir nakısa olarak gören ve “iç” bünyede bir tamir imkânı oluşturmak için “yeni/enme”nin gerekliliğini vurgulayanlar oluşturuyor. Biz kendi değerlendirmemizi yaparken, bu iki kutbun hassasiyetini mutlaka çatıştırmak gerekmediğinin farkında olan ihtiyatlı ve itidalli bir yol benimseyeceğiz…Yayın Rethinking Islamism in Turkey: Beyond conservative or modernist rejectionism(Routledge, 2022) Işık, Vahdettin; Sunar, Lütfi; Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim DalıThe fact that the 19th century resulted in the removal of Muslims as a global locus of power is widely known. As a result of the efforts that occurred in the wake of making sense of this new situation, various currents of thought emerged. Some took a negative attitude toward renewal efforts based on the attitude of preserving what had already existed in response to modernization. Others proposed completely replacing what had existed. A third approach evaluated the issue not in terms of the new or the old, but in terms of the nature of the new and the old – and whether it responded to what was needed. Those who adopted the last approach regarded a continuation of the old as it had been to be impossible, believing change to be necessary, but did not reject what was traditional. They saw that adopting the new without questioning its nature would contradict Islamic principles as well as historical-social reality. The order formed by those who adopted this approach can be called the Islamic Renewal Movement. In other words, unlike conservative rejectionism and modernist rejectionism, the proposed interpretation of the Islamic Renewal Movement was based on protecting what needed protection and renewing what needed renewal. This approach sought to both remain as itself and also respond to the contemporary challenges through this choice. These three approaches can be said to still continue to shape Turkey’s political thoughts and tendencies...Yayın Mehmed Akif Ersoy (ö. 1936): İstiklal Marşı'nın yazarı, şair, düşünce ve mücadele adamı(İlmi Etüdler Derneği, 2017) Işık, Vahdettin; Macit, Abdulkadir; Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim Dalı20 Aralık 1873'te İstanbul'da, Fatih ilçesi Sarıgüzel mahallesinde dünyaya geldi. Annesi Buhara'dan Anadolu'ya gelmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım; babası ise Kosova'nın ipek kasabasına bağlı Suşişa doğumlu olan Mehmet 1289 Tahir Efendidir. Babası okumak için İstanbul'a gelir ve bir daha dönmez. Fatih medreselerinde müderrislik yapar. Akif ilköğrenimine Fatih’te Emir Buhari Mahalle Mektebi'nde başladı, iki yıl sonra iptidai (ilkokul) bölümüne geçti ve babasından Arapça öğrenmeye başladı. Ortaöğrenimine Fatih Merkez Rüştiyesi'nde başladı (1882). Aynı zamanda Fatih Camii'nde Farsça derslerini takip etti...Yayın Hasan el-Turabi (ö. 2019): Sudanlı İslamî hareket lideri ve siyaset adamı(İlmi Etüdler Derneği, 2017) Işık, Vahdettin; Medeniyetler İttifakı Enstitüsü, Medeniyet Araştırmaları Ana Bilim DalıHasan el Turabi 1 Şubat 1932'de doğdu. Çocukluk yıllarından itibaren İslâmî bir tedrisattan geçti. Önce bir tasavvuf tarikatının şeyhi olan babasının öğrencisi oldu. Birkaç kıraati da ihtiva etmek üzere küçük yaşında Kur'ân-ı Kerîm'i ezberledi. Yine babasından genç yaşında Arap dili ve edebiyatı ile İslâmî ilimleri öğrendi. Üniversite okumak için Hartum'a gitti ve Hukuk Fakültesi’ni okudu. Aynı yıllarda siyasi faaliyetlere başladı. Üniversite yıllarında Müslüman Kardeşler'e katıldı. 1957 yılında İngiltere’de yüksek lisansını, 1964 yılında da Sorbon'da doktorasını tamamladı. İngilizce, Fransızca ve Almanca öğrendi. Doktorasını yaptıktan sonra Sudan'a döndü. Islamic Charter Front (ICF) ismiyle bilinen ve Müslüman Kardeşlerin uzantısı olan yapıda faaliyetlerini sürdürdü. 60'h yılların başında hareketin lider kadrosu içeri- sinde yer aldı. O yıllarda hızla gelişen ICF hareketi, ülkedeki sufî karakterli Ensar ve Hatemiyye hareketleri ile birlikte İslâmî bir anayasa taslağı hazırlama çabalarına girişti…